KAHRAMAN TÜRK KADINI: GEÇMİŞTEN GELECEĞE MÜCADELE VE BAŞARI

Toplumun Tacı, Emeğin Temel Taşı Kadın, sadece bir birey değil; bir toplumun, medeniyetin, kültürün ve geleceğin taşıyıcısıdır. Tarih boyunca kadınlar, savaşta, işte, evde, siyasette ve eğitimde mücadelenin, emeğin ve fedakârlığın sembolü olmuştur. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, kadınların bu mücadeledeki yerini vurgulayan en önemli günlerden biridir.

Kadının toplumsal hayattaki önemini ve haklarını ilk gören liderlerden biri, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk, kadınların siyasi, sosyal ve ekonomik hayatta eşit haklara sahip olması gerektiğini savunarak onlara seçme ve seçilme hakkı başta olmak üzere pek çok kazanım sağlamıştır.

Kurtuluş Savaşı’nda Kadınların Kahramanlık Destanı
Türk kadınının mücadele ruhu, özellikle Kurtuluş Savaşı’nda kendini en güçlü şekilde göstermiştir. Nene Hatun, Şerife Bacı, Halide Edip Adıvar ve daha niceleri, vatan için fedakârlık yapan Türk kadınlarının en büyük örnekleridir. Cepheye mühimmat taşıyan, yaralı askerlere bakan, gerektiğinde eline silah alıp mücadele eden kadınlarımız, tarihe altın harflerle kazınmıştır.

Atatürk’ün şu sözü, Türk kadınının değerini en güzel şekilde ifade etmektedir:
"Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın."

Kadının Günümüzdeki Yeri: Başarılarla Anılmak İstiyoruz!
Günümüz Türkiye’sinde kadınlar her alanda büyük başarılara imza atmaktadır. Bilim, sanat, siyaset, spor ve iş dünyasında başarılı Türk kadınları, ülkemize büyük katkılar sunmaktadır. Ancak ne yazık ki kadına yönelik şiddet ve toplumsal eşitsizlik gibi sorunlar da gündemden düşmemektedir. Kadınların sadece yaşadığı zorluklarla değil, başarılarıyla anılması gerekmektedir.

Türk kadını, tarih boyunca olduğu gibi bugün de zekâsıyla, çalışkanlığıyla ve üretkenliğiyle ön planda olmayı hak etmektedir.

Atatürk ve Kadın Hakları: Bir Devrimin Temeli
Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni modern bir devlet haline getirirken, kadın haklarını en önemli önceliklerinden biri olarak görmüştür. Atatürk’ün reformları sayesinde kadınlar:

1930 yılında belediye seçimlerinde,

1934 yılında genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkını kazanmıştır.

Bunun yanı sıra eğitimde ve çalışma hayatında da kadınların eşit haklara sahip olması için birçok adım atılmıştır.

Geleceğe Umutla Bakıyoruz
Bugün, kadınların eşit haklar ve özgürlükler içinde yaşadığı bir toplum inşa etmek için hepimize büyük görevler düşmektedir. Kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel hayatta daha fazla yer alması, toplumu daha ileriye taşıyacaktır.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle, tüm kadınlarımızın bu özel gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Kadınlarımızın, başarılarıyla, yetenekleriyle ve katkılarıyla anıldığı, şiddetin ve eşitsizliğin olmadığı bir dünya diliyorum.

Nergiz Pektaş

İzmir Büyükşehir Kent Konseyi Ana Kademe Üyesi

Dünya Aşıklar, Yazarlar, Sanatçılar, Şairler Derneği İzmir İl Başkanı